Neden Montessori Eğitimi?

İlk altı yıl, bir çocuğun zihinsel gelişiminin en önemli dönemidir.

Bilinçsiz öğrenmeden bilinçli öğrenme evresine geçilen bu yıllar dönüşü olmayan bir dönemi temsil eder. Bu yıllarda çocukların öğrenmek ve bilgiyi özümsemekte olağanüstü bir duyarlılıkları ve zihinsel güçleri vardır.

Montessori eğitimi, çocukların bu dönemini en verimli şekilde değerlendirmeyi hedefler. Eğitim metodunun temelinde çocuklara güvenmek, onlara birey olarak saygı duymak, kendi deneyimlerini kazanabilmeleri için belirli özgürlükleri uzman eğitimciler kontrolünde tanımak yatar. “Bana kendi başıma yapmayı öğret!” cümlesi Montessori eğitiminin özünü teşkil etmektedir.

Öğretilmek istenenleri çocuklara soyut bir şekilde anlatmak ve ezberlemelerini beklemek yerine, öğrenmeyi somut ve eğlenceli bir hâle getirmek çocukların gelişiminde büyük farklar yaratmaktadır.

Çocuklar en iyi oyun yoluyla öğrenirler.

Montessori eğitim sistemi ile, her çocuğun öğrenme açısından belli yaşlarda farklı kritik dönemlerden geçtiğini ve bu dönemler gözlemlenerek doğru bir şekilde değerlendirildiği takdirde çocukların gelişimleri açısından büyük fırsatlara dönüştürülebilmektedir.

 

 

  • “Yeni okul, “nesnelerin” büyük rol üstlendikleri, öğretmenlerin arka planda kaldıkları bir yaşam alanıdır…burada, küçük çocuklar özel ihtiyaçlarının yönlendirdiği, iç dürtülerinine göre hareket ederler.”Maria Montessori

Yapısı gereği her çocuğun gelişim ve öğrenme hızı ile deneyimleme ihtiyacı farklıdır. Montessori eğitimi çocukların bu farklılıklarına saygı duyar. Her çocuğa aynı konu, aynı şekilde ve hızda anlatmaya çalışıldığı ve ardından yeni bir konuya geçildiği takdirde, bazı çocukların diğerlerinden geri kalması, ve hatta temeller tam atılamadan, bir sonraki aşamaya geçmek zorunda kalması kaçınılmazdır. Bu durum, duvar örerken tuğlaların arasında boşluklar kalmasına benzetilebilir. Montessori sistemi bu nedenle her çocuğun kendi kişiliği, öğrenme biçimi ve ihtiyaçları çerçevesinde eğitilmesi için onlara farklı deneyimleri yaşama fırsatı tanır.

 

Bütün çocuklar onları teşvik eden bir şeyler bulduklarında ve kendi başlarına çalışma imkânına sahip olduklarında bir şeyleri başarmak ister. Serbest çalışma Montessori eğitiminin can alıcı noktasıdır. Çocuklar neyle ne kadar meşgul olmak istediklerine kendileri karar verirler. Kısacası özdisiplin, çocuklarda özgürlükten kaynaklanan sorumluluk duygusu olarak gelişir.

Montessori eğitim sistemi yaratıcı ve bireysel zekâya dayalı bir şekilde problem çözme becerisini teşvik eder. Çocuklar bu eğitim sistemi sayesinde yaratıcı, iş yapmayı seven, sorumluluk duygusu taşıyan, güçlüklerden yılmayan, sorunlarla başa çıkabilen, öz güveni yüksek, kendisi ve çevresiyle barışık bir kişilik geliştirir.



E-Bülten Kayıt

Montessori Anaokulu hakkında bilgi almak için e-posta adresinizi bırakın.

Onay vermeden bu işlemi gerçekleştiremezsiniz
Kapadokya Üniversitesi veri sorumlusu sıfatıyla, verdiğiniz kişisel verilerin gizliliğini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) uygun olarak ve büyük bir hassasiyetle koruyacaktır. Kişisel verileriniz, KVKK’ya uygun olarak işlenecek, sizleri Kapadokya Üniversitesi hakkındaki gelişmelerden e-posta veya telefon yoluyla haberdar etmek için kullanılacaktır. Detaylı bilgi için tıklayınız